Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11245 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3818 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Nazilli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/07/2009NUMARASI: 2008/69-2009/306Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17.6.2010 tarih, 3113/15542 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TTK. nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 593. maddesi gereğince kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yoluyla mümkündür. Ayrıca, TTK’ nun 595/2. maddesi gereğince lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret de olabilir. Açıklanan şekildeki ciroya “beyaz ciro” denilir. Öte yandan, TTK. nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 598. maddesi uyarınca ise, bonoyu elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır. Bonoda ilk cironun lehdara ait olması gerekir. Lehdarın cirosundan önce başka ciro yapılması halinde ise daha sonra lehdarın cirosunun bulunması durumunda, lehdarın cirosundan önceki cirolar yok sayılır. Lehdarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar. Takip dayanağı bononun incelenmesinde şikayetçi borçluların takibe konu bonoda keşideci olup senet lehtarının O.... Motorlu Araçlar Otomotiv Ltd. Şti. olduğu, bono arkasındaki ilk cironun alacaklı bankaya ait olup daha sonra ise lehdarın beyaz cirosunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, lehdarın cirosundan önce alacaklı banka tarafından yapılan ciro yok hükmündedir. Ancak daha sonra lehdarın beyaz cirosu bulunduğundan, beyaz ciro ile senedi elinde bulunduran alacaklı bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü zorunlu olup, ciro silsilesinde kopukluk yoktur.TTK.nun göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 601.maddesinde ciro bedelli teminattır bedeli teminattır." ibarelerini yahut teslimi ifade eden herhangi bir kayıt ihtiva ederse, hamilin poliçeden doğan bütün hakları kullanabileceği belirtilmekte ve aynı maddenin 2.fıkrasında "poliçeden mesul olanların kendileri ile ciranta arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri kötü niyeti bulunmadıkça hamile karşı ileri süremeyecekleri düzenlenmiştir.Buna göre keşideci olan şikayetçi borçluların teminat bonosu olarak lehtar şirkete verildiği itirazı cirantaya karşı ileri sürülemez. Yine davacısı O...Ö... davalısı O.... Motorlu Araçlar Otomotiv Ltd.olan Sincan ve 2.Ticaret Mahkemesinin 10.3.2009 tarih ve 2007/16 E, 2009/51 K sayılı takip konusu senedin iptaline ilişkin kararın davada taraf olmayan alacaklı bankayı bağlayıcı etkisi bulunmamaktadır. O halde, mahkemece borçlular O... Ö..., M... Ö...’in takip konusu bonoda imzalarının olmadığı itirazı ile diğer tüm itirazlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken senedin teminat senedi olduğu ve ciro zincirinde kopukluk bulunduğu gerekçesi iletakibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğundan bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 17.6.2010 tarih ve 2010/3113 E, 2010/15542 K sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.