Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11241 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8351 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Bartın İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/04/2011NUMARASI: 2010/42-2011/93Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine adı geçenin İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği işaret edilmiştir.HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında da belirtildiği üzere; herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır.Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda Adli Tıp Kurumu'nun 10.03.2011 tarihli raporunda, incelemeye konu senetteki keşideci imzasının biçimsel benzerlik göstermekle birlikte borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda daha ileri tespite gidilemediği bildirilmiştir. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/1383 sayılı hazırlık soruşturma dosyasında aynı bono için alınan 09.12.2010 tarihli polis kriminal laboratuvarınca düzenlenen raporda ise imzanın muteriz borçlunun eli ürünü olduğunun bildirildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/1383 soruşturma numaralı dosyasından alınan Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenmiş 9.12.2010 tarihli rapor değerlendirildikten ve gerek görülürse yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.