Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11221 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 26564 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İzmir 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/04/2011NUMARASI: 2010/625-2011/435Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından keşideci borçlu aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; çekin keşide tarihindeki paraf imzanın kendisine ve yetki verdiği vekiline ait olmadığını, tahrifat nedeniyle çekin kambiyo senedi vasfı bulunmadığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle uygulanması gerekli olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 298. maddesine göre; senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, takip dayanağı çekin keşide tarihi kısm??nda bulunan paraf imzasının keşidecinin vekiline ait bulunduğu, yıl hanesindeki değişikliği yapan kalem ile parafı yapan kalemin aynı olduğu, ancak ay hanesindeki değişikliğin başka bir kalemle daha sonra yapıldığı, parafın bu düzeltmeyi kapsamadığı, ilk yazılan rakamların da okunamadığının bildirilmesi üzerine, keşide tarihinin ay hanesindeki düzeltmenin parafsız olması ve önceden yazılan rakamlarında okunamaması nedeniyle keşide tarihinin bulunmadığı ve bu nedenle çek vasfında olmadığının bildirildiği, mahkemece de anılan rapora dayalı olarak takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.Günümüz teknolojik şartlarında yazı ve imzanın yaşının tespitinin mümkün olmadığı ve paraf imza ile düzeltme yazılarının aynı el ve kalem tarafından yapılmasının da zorunlu olmadığı nazara alındığında, paraf imzasının keşide tarihinin gün, ay ve yıl bölümlerinde yapılan tüm değişiklikleri kapsadığının kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, parafın keşide tarihindeki ay hanesi düzeltmesini kapsamadığı gerekçesiyle istemin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.