Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11208 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28075 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/10/2009NUMARASI : 2008/874-2009/2124Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular aleyhinde çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile takip başlatılmış, borçlu S. T. İnş. ve Tic A.Ş 'ye gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ve daha sonra da alacaklı vekilince bu borçlu yönünden takibi sürdürme iradesini gösteren herhangi bir takip işlemi yapılmamıştır. Alacaklı vekili 15.11.2006 tarihli duruşmada, “S. Tur. İnş. ve Tic A.Ş.'ye ödeme emri tebliğ edilmediğinden takip yetkimiz yoktur. O. A.Ş.'de imzalardan sorumlu olduğu için onun yönünden takibi devam ettirdik.” şeklinde beyanda bulunmuş, diğer borçlu O.A.Ş.'ye çıkartılan ödeme emri tebligatının ise “birlikte çalışan M.E.'a” 07.07.2006 'da tebliğ edildiği görülmüştür.Borçlular vekili 13.07.2006 harç tarihli dilekçesiyle, şirket yetkililerinin tıbbi rahatsızlıklarını gösteren doktor raporlarını da ekleyerek gecikmiş itirazlarının kabulü ile, yetkiye itirazda bulunmuş ve keşideci şirketin çift imza ile temsil edildiği halde çeklerde tek imzası bulunduğundan bahisle takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, borçluların yetki itirazlarının ve itiraz hakkı bulunmadığından dolayı da S. Tur. İnş. A.Ş.nin itirazının reddine, O. AŞ yönünden dilekçede açık bir itiraz bulunmadığından, onun yönünden de takibin devamına karar verilmiştir. Kararın temyizi üzerine, Dairemizce öncelikle gecikmiş itiraz hususunun incelenmesi ve itirazın süresinde olup olmadığının tesbiti ile itiraz sebeplerinin gerekçesi gösterilerek sonuçlandırılması için karar bozulmuştur.Bozma sonrasında mahkemece bozmaya uyulmuş ve doktor raporlarına göre gecikmiş itirazın kabulüne ve keşideci şirketin çift imzayla temsil edilmesi ancak çeklerde tek imza bulunması nedeniyle her iki borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.İİK'nun 65.maddesi gereğince gecikmiş itiraz da bulunulabilmesi için öncelikle usulüne uygun bir tebligatın varlığı gerekmektedir. Borçlulardan O. A.Ş.'ye gönderilen ödeme emrinin, "Birlikte çalışan M.E.'a" şerhi ile tebliğ edildiği görülmekte ise de, Tebligat Kanununun 12, 13 ve Tüzüğün 18.maddeleri hükümlerine göre, şirket temsilcisinin orada bulunup bulunmadığı ve tebligatı alabilecek durumda olup olmadığı araştırılıp tebliğ mazbatasına dercedilmediğinden, yapılan tebligat usulsüz ve dolayısıyla geçersiz bulunmaktadır. HUMK.nun 76.maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olup, mahkemece, borçlu O. A.Ş. yönünden istemin, tebligatın usulsüzlüğünün ve öğrenme tarihinin tesbiti olarak değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Diğer borçlu S. A.Ş.'nin ise yukarıda açıklanan duruma göre henüz itiraz hakkı doğmadığından itiraz isteminin usulden reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabülü ile borçlular hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir . SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.