Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11178 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 30146 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/09/2010NUMARASI: 2008/632-2010/659Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HUMK. 10.md.) ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için BK 73/1. maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz.İİK. nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK. nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan hüküm icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir.Takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yer Kahramanmaraş olup, borçlulara ve diğer borçlulara ödeme emri de burada tebliğ edilmiştir. Bu durumda alacaklının takip yaptığı Gaziantep İcra Müdürlüğü yetkisizdir.Öte yandan, alacaklı vekili tarafından 18.08.2008 tarihinde Gaziantep İcra Dairesinde icra takibine başlandığı, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtiyati haciz kararının ise 25.08.2008 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Her dava ve takip açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, takibe başlandıktan sonra sunulan ve takip tarihinden sonraki tarihli ihtiyati haciz kararı başlangıçta mevcut yetkisizliği geriye dönük olarak ortadan kaldırmaz. Bir diğer anlatımla, alacaklı takibe ihtiyati haciz kararı ile başlamadığından, sonradan verilen ihtiyati haciz kararı, takip tarihi itibari ile yetkisiz olan icra dairesini yetkili hale getirmez. O halde, mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.