MAHKEMESİ: Bakırköy 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 08/03/2006NUMARASI: 2006/81-243Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 85/1. maddesi gereğince, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır malları ile taşınmazlarından ve alacak ve haklarından, alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.Bu nedenle, borçlunun üçüncü şahıstaki alacağının haczi için mutlaka üçüncü şahsa İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi zorunlu değildir. Zira, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı İİK'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle üçüncü şahıstaki alacağın haczi menkul haczi gibi yapılır. Haczin tamamlanması için üçüncü kişiye, İİK'nun 89. maddesi gereğince, haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması zorunlu değildir.İİK'nun 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi, üçüncü şahsa haciz ihbarnamesi gönderilmesi üçüncü şahıstaki alacağın ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Haciz ihbarnamesini alan üçüncü kişi, artık bor??luya bir ödeme yapamaz. Sadece icra dairesine ödemede bulunabilir. Borçlunun, üçüncü şahısta alacağı yok yada borca yeterli değil ise, işte o zaman haciz yazısı ile 89. maddeye göre gönderilen haciz ihbarnamesi arasındaki fark ortaya çıkar. Bir başka değişle sadece haciz yazısının yazılıp uygulanması halinde, İİK'nun 89. maddesindeki olumsuz sonuçlar doğmaz ve borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılmaz (HGK'nun 01.12.1999 tarih 1999/12-1013 E., 1017 K.).Somut olayda, 26.08.2004 tarihinde üçüncü şahıs şirket vekili (...borçlunun kendilerinde, 15.871.662.197 TL'sı alacağı olduğunu) söylemiş, ödeneceğini bildirmiş ve bu miktar üzerine haciz uygulanmıştır. Haciz geçerlidir ve şikayetin reddine karar verilmelidir.O halde, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.