Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11067 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7298 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 16/03/2006NUMARASI: 628/267Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 170/3.maddesi gereğince inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığının belirlenmesi halinde İcra Mahkemesince, itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmediği için bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, icra takibi, dayanak bononun lehtarı olan .....................Bankası A.Ş. vekili tarafından, keşideci borçlular hakkında yapılmakta olup, bunlardan M. K.'in imza itirazının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Lehtar, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların, borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden, yada, imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imzaya itirazları kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. Zira alacaklı olduğunu ileri süren lehtar bankadan beklenen kredi sözleşmesi yanında, bononun da huzurda aval veren borçluya imzalattırılmasını sağlamasıdır. Bu durumda, itiraz tarihi itibariyle, olaya uygulanması gereken İİK.nun 170/4.maddesi gereğince adı geçen borçlu yararına tazminata hükmedilmemesi ve alacaklının aynı madde gereğince para cezası ile sorumlu tutulmaması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.