Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11057 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3993 - Esas Yıl 2013





şefaatli icra hukuk mahkemesiTARİHİ: 13/12/2012NUMARASI: 2012/9-2012/24Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; İİK.’nun 82/1. maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazla ilgili olarak mahkemece yaptırılan keşif sonucu hazırlanan 20.07.2012 havale tarihli mülk bilirkişisi raporunda, taşınmazın emsallari ile kıyaslandığında 20.000-25.000TL arasında değere sahip olduğu, yine aynı keşifte görev alan inşaat bilirkişisi ise haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın arsa dahil toplam değerinin 23.615,40 TL olduğunu belirtmiş ancak alınan raporlarda borçlunun haline münasip edinebileceği ev değerinin belirlenmediği anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişilerden ek rapor aldırılmadan ilçe belediye başkanlığı ile tapu müdürlüğünden son yılların ev satış listesi ile mahcuzun bulunduğu mahallede en düşük en yüksek ev-arsa fiyatları listesi istenmiş ve mahcuzun değeri borçlunun haline münasıp alabileceği evin değerinden fazla olduğu gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan raporlar bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, alınan raporlarda borçlunun aynı ilçede alabileceği haline münasip meskenlerin değerleri belirtilmediği gibi mahkemece ilçe belediye başkanlığından ve tapu müdürlüğünden getirtilerek dikkate alınan fiyat listelerine göre haline münasıp ev tespiti yapılması da doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.'nun 82/2. maddesi gereğince hacze konu taşınmazın değeri ile, borçlunun sosyo ekonomik durumu gözetilerek ilçenin daha mütevazi semtlerinde haline uygun alabileceği mesken değerinin net olarak tespit edilerek borçlunun haline münasip evin değeri saptandıktan sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yöntemince herhangi bir inceleme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştirSONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.