Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11033 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8553 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Kadıköy 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 21/03/2007NUMARASI: 2007/151-360Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde, imzaya itirazı düzenleyen İİK'nun 170/3.maddesinde icra mahkemesince incelemenin 68-a/4 maddesine göre yapılacağı açıklanmış; 68-a/4 maddesinde ise imza tatbikinde HUMK'nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309/2-3-4 ve 310,311,312 maddelerinde öngörülen esasların uygulanacağı ifade edilmiştir.Somut olayda borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak alacaklının şirketlerinin eski avukatı olduğunu, ona müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, ayrıca takip konusu bonodaki keşideci imzasının borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişilerce atılmadığı yönündede imzaya itirazı da bulunmaktadır. İtiraz eden borçlu vekili, mahkemece 05.02.2007 tensip ara kararı ile çağrıldığı 21.03.2007 tarihli oturuma gelmemesi nedeniyle alacaklı vekilinin davayı takip edeceğini beyan etmesi üzerine mahkemece hiçbir inceleme yapılmaksızın itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Yukarıda açıklanan İİK'nun 170/3. maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 68-a/2.maddesi uyarınca borçlu şirket adına meşruhatlı bir davetiye çıkartılmadan yazılı şekilde borçlunun imzaya itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de HGK'nun 2006/12-259 E. sayılı kararında belirtildiği gibi, takip konusu belgedeki imzanın da borçluya ait olduğunun ispat külfeti de alacaklıya ait olduğu hususu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.