MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/08/2011NUMARASI: 2011/767-2011/767Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçluya ödeme emrinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda tebligat evrakının incelenmesinde, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığına dair bir kaydın olmadığı görülmüştür. Bu hali ile tebliğ işlemi Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine aykırı olmakla usulsüzdür.O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak belirlendikten sonra borçlunun bu tarihe göre İİK'nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal sürede olan imzaya itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.