Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1085 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15741 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Ankara 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/03/2011NUMARASI: 2011/184-2011/15Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK'nun 89. maddesi gereğince Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şah sa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine relınedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. Somut olayda; üçüncü kişi Gazi Üniversitesi'ne gönderilen İİK'nun 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine verilen cevapta; borçlu . Tt. İ,... A,nin 23.930,19 TL alacağının bulunduğu bildirildiğinden bu durumda artık borçluya 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine gerek yoktur. Kabul edilen 23.930,19 TL için borcun 3. kişi zimmetinde olduğu kesinleşmiştir. Bu miktarın istenmesi için muhtıra çıkarılmasında yasaya aykırı bir yön yoktur. O halde mahkemece şikayet in bu miktar yönünden reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.