Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1083 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 27814 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Osmaniye İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/07/2008NUMARASI: 2008/97-2008/269Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı 3S Madencilik Ser.......A.Ş. çek keşidecisi Beyoğlu . .....Ltd.Şti. ve çek lehdarı Arıser .......Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takibe geçmiş, (10) nolu ödeme emri tebliğ üzerine keşideci konumundaki borçlu Beyoğlu ..... Ltd.Şti. süresinde İcra Mahkemesine verdiği dilekçeyle çekte şirket adına imzası bulunan "Ş. M. G.ın tek başına imzası ile şirketi temsil ve borç altına sokma yetkisi bulunmadığından şirket hakkındaki takibin iptalini istemiştir.Alacaklı vekili cevabında "Ş.M.G.'a Osmaniye 2.Noterliğinin 17.7.2008 tarihli vekaletnamesi ile çek imzalama yetkisi dahil yetki verildiğini belirtip itirazın reddini istemiştir. Dava dilekçesi ekinde bulunan keşideci şirkete ait Osmaniye 2. Noterliğinin 05361 17.5.2007 tarihli imza sirkülerinde şirketin 3. kişiler nezdinde temsil edilebilmesi ihale ve sözleşmeleri resmi ve özel Dairelerdeki muameleleri ile ilgili işlemler açıkça sayılarak A. K. ile Ş.M. G.'a münferit imza yetkisi verildikten sonra, şirketi borç altına sokacak işlemler sayılarak sayılan bu konularda her iki isim birlikte yetkili kılınmıştır. B.K.nun 449/1. maddesinde "Bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından işlerini idare müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vazetmek üzere sarih veya zımmı kendisine mezuniyet verilen kimse" ticari mümessil olarak tanımlanmıştır.Ticari vekil ise BK.nun 453/1. maddesindeki tanıma göre "ticari mümessil sıfatını haiz olmaksızın bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen bir müesse sahibi tarafından müessesenin bütün işleri veya muayyen bazı muameleleri için temsile memur edilen kimsedir. Ticari vekilin temsil yetkisi işletmenin olağan işleri ile sınırlı olup işletmenin yönetimine ve yürütülmesine ilişkin yetkilere sahip değildir. ticari vekilliği tarif eden madden 2. fıkrasında ticari vekilin yetkilerini mutad işlerin tümünü kapsadığı ancak açıkça yetki verilmedikçe bazı işlemleri yapamayacağı belirtilmiştir. Tahdidi olarak sayılan, özel yetkiyi gerektiren işlerden biride, kambiyo taahhüdünde bulunmaktadır.Somut olayda alacaklı vekilinin dayandığı Osmaniye 2. Noterliğinin 17 Temmuz 2007 tarih 07821 sayılı vekaletnamesinde A.K. tarafından Ş. M. G.'a "... ihalelere adına katılmaya bunlarla ilgili sözleşmeleri yapmaya bankalardan hakedişleri talep edip almaya, ahzu kabza ibra etmeye , "bu hususta gerekli" evrak, fiş makbuz, çek ve belgeler imzalamaya..." şeklinde işletmenin faaliyeti ile ilgili sınırlı yetkiler verilmiş olup mahiyeti itibariyle sözkonusu vekaletname ile Ş.M. G.'ın ticari mümessilliği değil ticari vekilliği açıkça sağlanmıştır. Kendisine bu vekaletname ile kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmemiş katıldığı ihalelerle ilgili hakedişler için çek imzalama yetkisi verilmiştir. Kaldı ki şirketin temsilini gösteren sirkülerde vekalet veren A. K.dahi tek başına çek karnesi imzalama yetkisine sahip değildir. Bu durumda keşideci şirket çift imza ile ilzam olunabileceğinden, tek imza taşıyan çek nedeniyle sorumlu kılınamaz.Mahkemece itirazın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir..SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.