MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/09/2011NUMARASI: 2011/455-2011/838Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Tebligat Kanunu ve Tüzüğü, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Bu nedenle, hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup, iddiayı tahkik etmelidir. Dairemizin süregelen yerleşmiş uygulaması, Hukuk Genel Kurulunun 7.4.1982 tarih, ve 1377-337 sayılı kararında öngörülen yukarıdaki ilkeye uygun biçimde devam etmektedir. Somut olayda, borçluya çıkarılan ödeme emrininin borçluya tebliğ edildiği ve "muhatap tevziat saatlerinde adreste bulunamadığından komşusu imzadan imtina eden S. Ö.beyanından işte olduğu anlaşıldığından,muhtara tebliğ yapıldı,aynı komşuya haber verildi, 2 nolu formül kapıya yapıştırıldı" şerhini içerdiği, tebliğ memurunun ad,soyad ve sicil numarasının tebliğ evrakı üzerinde olmadığı görülmektedir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda , tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibi 25.03.2011 tarihinde öğrendiklerini ileri sürerek, yapılan işlemden şikayetçi olduklarını bildirmiştir. Dosyaya ibraz edilen belgelerden, tebliğ evrakında tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 23. maddesinin 19/03/2003 gün ve 4829 Sayılı Kanunla değişik 8. bendinde "tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası" tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlar arasında sayılmıştır. (HGK'nun 08/10/2008 tarih, 2008/12-536 Esas, 2008/574 Karar). Somut olayda şikayetçilere gönderilen tebligat evrakında tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmekle tebliğ işlemi bu nedenle de usulsüzdür. Yine icra dosyasında borçlunun belirttiği tarihten daha önce takibi öğrendiğini gösterir herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 23. maddesi koşullarında değerlendirme yapılarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.