Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10673 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8178 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2013/374-2013/814Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından ihtiyati haczi kararı ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, aradan iki yıl geçtiğini ve ihtiyati haciz kararının yapılan itiraz sonucu konusuz kaldığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararına dayanılarak verilen haciz kararına yönelik işlemin kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece talebin kabulü ile kararın ve işlemin iptaline karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 264/2. maddesinde; ihtiyati haczin uygulanmasından sonra borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, bu itirazın hemen alacaklıya tebliğ olunacağı, alacaklının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek ya da genel mahkemede itirazın iptali davası açmak zorunda olduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında ise, alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından yahut takip talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin kanuni müddetlerin geçmesiyle düşmesi veya dava dosyasının muameleden kaldırılıp da bir ay içinde davanın yenilenmemesi veya davasında haksız çıkması halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirileceği öngörülmüştür.Somut olayda; Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/220 D. İş Sayılı ve 02.02.2010 tarihli ihtiyati haciz kararının süresinde (02.02.2010 tarihinde) icra müdürlüğüne başvurularak uygulanmasının istendiği, alacaklının talebi ile ihtiyati haciz müzekkereleri yazıldığı, yine yasal sürede (02.02.2010 tarihinde) 7 örnek ödeme emri ile ilamsız icra takibine geçildiği; ödeme emrinin 19.10.2012 tarihinde tebliği üzerine yasal 7 günlük sürede icra takibine itiraz edildiği, ancak itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği görülmektedir. Borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmediği için itirazın iptali davası açılması için gereken 7 günlük hak düşürücü sürenin başlamadığı, kaldı ki icra dosyasından itirazın öğrenildiği 27.03.2013 tarihine göre de 7 günlük süre içerisinde (01.04.2013 tarihinde) alacaklının Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/130 E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhine itirazın iptali davası açtığı, ihtiyati haciz kararının geçersizliğinin söz konusu olmadığı, İİK'nun 264/4-5. maddeleri gereği borçlunun alacaklı olduğu Gediz İcra Müdürlüğü'nün 2010/1505 esas sayılı dosyasındaki alacağına haciz konulması yönünde talimat yazıldığı, borçlunun, ihtiyati haciz kararının yapılan itiraz sonucu konusuz kaldığını iddia ettiği Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/523 E. 2012/66 K. sayılı dosyasının ise, alacaklı tarafından diğer borçlular aleyhine açılan itirazın iptali davasına ilişkin olduğu görülmüştür.Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere alacaklı tarafça İİK'nun 264/1-2-3. maddelerinde belirtilen yükümlülükler yerine getirildiğinden, borçlunun ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olması, ihtiyati haciz kararının icrasını önlemez. Takibe ihtiyati haciz kararı ile başlanmış olup İİK'nun 264. maddesinde öngörülen merasime uyulduğu sürece ihtiyati haciz geçerliliğini sürdürür.O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.