Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10544 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 32781 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Kastamonu 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/08/2012NUMARASI: 2012/240-2012/223Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, hakkında 05.07.2012 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, 03.08.2012 tarihinde yokluğunda, eşi tarafından verilen icra kefaletinin iptali istenmiş, mahkemece istemin kısmen kabulü ile diğer borçlu S. için verilen kefaletin iptali ile kefilin eşi olan borçlu yararına verilen kefaletin geçerli olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.27836 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesinin 1. fıkrasında “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce yada en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” düzenlemesi; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına ve adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine yada kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez" düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda, borçlu B. K'nin eşi G.K 'nin 03.08.2012 tarihinde, borçluların yokluğunda, eşi B. ve diğer borçlu S. S.'nun borçlarına karşılık icra kefili olduğu, buna ilişkin tutanağın alacaklı vekili ve icra kefili tarafından imzalandığı görülmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesi uyarınca kefilin, kendi eşinin rızası olmaksızın eşi açısından da vermiş olduğu kefalet geçersizdir. Sözü edilen maddenin 2. fıkrasında belirtilen şekilde bir durum da olmadığı gibi eş için verilecek kefalet yasadaki şekil şartının yerine getirilmesine engel olmaz.O halde mahkemece, şikayetin tümden kabulü ile borçlu B.K.'nin eşi G K.tarafından eşinin rızası olmaksızın verilen kefaletin de şekil şartı yokluğundan iptaline karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.