Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10500 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 29422 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Denizli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/10/2009NUMARASI: 2009/951-2009/989Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi üçüncü kişi, taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla Denizli 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nden talep etmiş, anılan mahkemenin 10.09.2009 tarih ve 2006/1058 Esas - 2009/847 Karar sayılı kararı ile şikayet kabul edilerek haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Şikayetçi vekilince 06.10.2009 tarihinde bahsi geçen icra mahkemesi kararı icra dosyasına ibraz edilerek, haczin kaldırılması talep edilmiş, ancak icra müdürünce bu talep "kararın kesinleşmediği görülmekle, talebin taşınmazın aynı ile ilgili olması ve haczin kaldırılması ile el değiştirilme ihtimali olduğundan, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabileceği" gerekçesiyle reddedilmiştir. Şikayetçi vekilince bu kez, icra müdürünün bu işleminin kaldırılması icra mahkemesinden şikayet yoluyla talep edilmiş, ancak Denizli 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.10.2009 tarih ve 2009/951 Esas - 2009/989 Karar sayılı kararı ile bu şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK'nun 17 ve Nizamname'nin 25/2.maddeleri uyarınca, icra dairesi, icra mahkemesinin kararı dairesinde lazımgelen muameleleri yapar.Şikayet üzerine verilen kararın icrası için kesinleşmesi kural olarak aranmaz. Kesinleşmesi gereken kararlar İİK'da belirtilmiştir. Şikayet üzerine icra mahkemesinin, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik kararının kesinleşmesi beklenmeden, icra dairesince bu karar doğrultusunda işlem yapılmalıdır. İcra mahkemesince aksi düşünce ile haczin kaldırılmasına yönelik kararın kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olmadığından bahisle, icra memur işlemi yerinde görülerek şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.