Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10424 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 25980 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Ankara 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/09/2011NUMARASI: 2011/764-2011/766Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 Sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde de selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır. Adres kapalı olduğundan bahisle tebligat muhtara bırakıldığında Tüzüğün 18. maddesinin uygulama yeri yoktur. Somut olayda, borçlu şirkete çıkarılan ödeme emri tebliğ şerhinde "muhatap adresi geçici kapalı olup işyeri yetkilisinin çarşıya gittiği imzadan imtina eden komşusu görevli N. Y.'dan öğrenildi, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi gereği D.Mahalle muhtarına tebliğ edilip, adresin kapısına 2 nolu örnek yapıştırılarak imzadan imtina eden komşusu N.Y.a haber verildi" şeklinde yazılarak adresin geçici olarak kapalı olduğu ve şirketin yetkilisinin çarşıya gittiği açıkça belirtildiğinden, bu durumda çalışanları veya müstahdemlerinden birisine tebligat yapılması da mümkün değildir. Bu nedenle anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun olarak yapılmıştır. Borçlu şirket adına ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesindeki koşulları araştırmasına da gerek yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin 05.09.2011 günü tebliğ edilmiş ve davacının itirazının süresinde olduğunun tespitine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.