Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10415 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1907 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/10/2012NUMARASI: 2012/893-2012/982Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu vekilinin, iki yıllık haciz isteme süresi geçtikten sonra haczi düşmüş taşınmazın ihale edildiğinden bahisle ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 106.maddesinde, “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.”hükmü yer almaktadır.Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Sat??ş isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520).Somut olayda, satışa konu taşınmazın 19.11.2008 tarihinde ihtiyati haciz kararına dayanılarak haczedildiği, 12.11.2010 tarihinde alacaklı vekilinin satış talebinde bulunarak satış avansını yatırdığı, 06.10.2011 tarihinde alacaklı vekilinin talebi üzerine satışın düşmesine karar verildiği, bu tarih itibariyle satış isteme süresinin dolmasına 7 gün kaldığı, satışın düştüğü 06.10.2011 tarihi ile ihale tarihi olan 14.09.2012 tarihleri arasında yeniden haciz talebinde bulunulmadığından, kalan 7 günlük süre geçerek taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.