Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10378 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8304 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/102-2013/676 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlu şirket, takibe konu çekin tek kişi tarafından imzalandığını, çekin keşide tarihinde, borçlu şirketin, E.K. ile A. F. P.'un müştereken imzaları ile temsil ve ilzam edildiğini, tek başına imza yetkisi olmayan temsilcinin imzaladığı çekten dolayı şirketlerinin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece çekin ileri tarihli düzenlendiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibe konu çekin incelenmesinde; keşideci borçlu şirket adına tek imzanın atılı olduğu, çekin 25.01.2013 keşide tarihli ve 31.01.2013 ibraz tarihli bulunduğu görülmektedir. Ticaret sicil müdürlüğünün yazı cevabı ve eklerinden; 25.01.2013 keşide tarihi itibariyle keşideci şirketin Erkan Karaoğlu, Ali F. P. ve K. P.'un herhangi ikisinin müştereken imzaları ile temsil ve ilzam edildiği anlaşılmıştır. Çekin asli unsurlarından olan keşide tarihi, gerçek keşide tarihinden soraki bir tarih olarak da yazılabilir. Bu takdirde ibraz süresi uzatılmış sayılır (Fırat Öztan-Kıymetli Evrak Hukuku sh:1054).Çekin ileri tarihli düzenlendiği, ancak tarafların müşterek imzasını taşıyan bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebilir. Somut olayda alacaklının sunduğu deliler borçlunun imzasını taşımamaktadır. O halde alacaklı takip dayanağı çekin ileri tarihli düzenlendiğini İİK.nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlayamadığına göre mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.