MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2012/970-2013/942Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;Borçlu, keşidecisi olduğu çeke dayalı olarak hakkında gerçekleştirilen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak çekin keşide tarihinin 20.02.2008 iken 20.02.2009 olarak düzeltildiğini; söz konusu düzeltme ve parafın şirket yetkilisine ait olmadığını, bu nedenle çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini iddia ederek takibin iptalini talep etmiştir.Mahkemenin 15.03.2011 karar tarihli ve 2011/63 Esas - 158 Karar sayılı direnme kararının Hukuk Genel Kurulu'nun 2012/12-240 Esas - 419 Karar sayılı kararı ile kaldırılması neticesinde, mahkemece, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan aldırılan 12.12.2013 tarihli rapora itibar edilerek parafın (imzanın) keşideci borçluya ait olmadığı kabul edilip yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.HMK'nun 207. maddesine göre senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gereklidir. Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı yönündeki itirazlar bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılması gerekir.Takip konusu çekin değiştirilmiş keşide tarihi 20.02.2009 olarak gösterilmiştir. İbraz tarihi ise 20.02.2009'dur. Hükme esas alınan Adli Tıp raporunda çekin gerçek keşide tarihinin ne olduğu tesbit edilmediğinden, rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.Mahkemece çekin keşide tarihi üzerindeki parafın (imzanın) keşideciye ait olmadığı kabul edildiğine göre, ek rapor alınmak suretiyle çekin tahrifat öncesi gerçek keşide tarihi belirlenerek, bu tarihe göre yasal sürede bankaya ibraz edilip edilmediği tesbit edilip, süresinde bankaya ibraz edilmediği anlaşıldığı takdirde İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline, aksi takdirde istemin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.