Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1034 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19172 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/06/2009NUMARASI: 2008/1182-2009/712Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Alacaklı C. S.. vekili tarafından, borçlu keşideci H. Y.. aleyhinde, hamiline yazılı çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, keşideci borçlu vekili, süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak; çekler üzerine alacaklının ibrazdan sonra ismini ve imzasını sıkıştırdığını, ona alacağın temliki hükmünü doğuracak bir cironun da yapılmadığını, yetkili hamil olmadığını bildirerek takibin iptalini talep etmiştir.TTK'nun 703.maddesi gereğince hamiline yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro, cirantayı müracaat hakkına dair hükümler gereğince mesul kılarsa da, senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez. Çeki elinde bulunduran, yetkili hamil sayılır. Ancak TTK'nun 705.maddesi uyarınca, ibraz işleminden sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için, ibraz eden son hamil tarafından ona alacağın temliki sonucunu doğuracak bir cironun bulunması şarttır.HGK'nun 24.04.1996 tarih ve 1996/12-136 E., 1996/288 K. sayılı kararında da; hamiline yazılı çeklerde takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer alması zorunlu değil ise de, çekin bankaya ibrazdan sonra ciro edilmeksizin başkasına devrinin mümkün olmadığı, ibraz işleminden sonra, alacaklının çekte hak sahipliği için, TTK'nun 705.maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucunu doğuracak bir cironun bulunmasının şart olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, takip dayanağı çekin bankaca gönderilen ibraz anındaki örneğinde, takip alacaklısı C. S..'nün silsilesi içerisinde yer almadığı, ibraz edenin de İ. K.. olduğu ve çekin bu kişiye bankaca teslim edildiği anlaşılmaktadır. Hamiline yazılı bu çekte, son hamil olduğu anlaşılan İlknur Karadağ tarafından alacaklıya yapılmış ve alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir cironun da bulunmadığı, takip dosyasındaki çekten anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, adı geçene ibrazdan sonra son hamilce yapılmış ve alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir cironun olmadığı nazara alınarak, bu çek yönünden de İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle borçlu yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.