MAHKEMESİ : İstanbul 21. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2013/460-2013/951 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yine ayı maddenin altıncı fıkrasında borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda borçlu süresi içinde yaptığı borca itirazında bir kısım borçlarının takipten önce ödendiğini beyan etmiş, alacaklı ise cevap dilekçesinde sehven takibe dahil edilen ödemeler olduğunu ifade etmiştir. Anılan beyan borcun bir kısmının itfa edildiği ikrarını içermekle mahkemece takip kesinleşmeden önce yapılan ve kabul edilen ödemeler yönünden İİK.nun 169/a-6. maddesi uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca; borçlunun borca itirazı kısmen kabul edildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren alacaklı lehine vekalet ücreti taktir edilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.