Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10245 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28906 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/07/2009NUMARASI: 2008/751-2009/1298Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili 14.05.2008 tarihli şikayet dilekçesinde; özetle, müvekkili hakkında başlatılan ilamlı icra takibi ile ilgili olarak kendisi yerine borçlu asile tebligat yapılmasının usulsüz olduğundan bahisle tebligatın iptaline, ayrıca ilamın eda hükmü içermediğini, bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Borçlunun bu istekleri şikayet niteliğinde olup, 4949 Sayılı Kanunla değişik İİK.nun 18/3.maddesi aynen; "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" yasal düzenlemesini içermektedir. Anılan yasal düzenleme gereği, mahkemece borçlunun şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun duruşmaya gelmediğinden bahisle önce dosyanın işlemden kaldırılması, daha sonra da davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.