Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10240 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28910 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Burdur İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/09/2009NUMARASI: 2009/221-2009/219Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 114.maddesinde ile taşınır malların satışa hazırlık tedbirlerinin neler olduğu düzenlenmiş, aynı kanunun 115.ve 116.maddeleri ile de birinci ve ikinci arttırma şartları açık hükme bağlanmıştır. Yine İİK.nun 118.maddesinin birinci fıkrasında da "Satış peşin para ile yapılır. Ancak icra memuru müşteriye yedi günü geçmemek üzere bir mehil verebilir. Satılan mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz.Verilen mühlet içinde müşteri bedelin hepsini vermezse icra dairesince mal yeniden arttırmaya çıkarılır ve 116.maddenin ikinci fıkrası tatbik olunur." düzenlemesi yer almıştır.Somut olayda, 15.7.2009 tarihinde yapılan ihalede menkulün üçüncü kişi H. A.a 58.500 TL bedelle ihale edildiği, alıcıya, ihale bedeli v.s.giderleri yatırmak üzere (7) günlük süre verildiği, verilen sürede alıcı tarafından ihale bedeli yatırılmadığı için icra müdürlüğünce 23.7.2009 tarihinde "....ihalenin resen kaldırılmasına, vasıtanın (menkulün) 118/1.maddesine göre yeniden satı??a çıkarılmasına, İİK.nun 116.maddesine göre satışının yapılmasına..." karar verildiği, aynı gün alınan satış kararı üzerine, anılan menkulün, 7.8.2009 tarihinde yapılan satışta, alacağına mahsuben takip alacaklısına 37.500 TL bedelle ihale olunduğu görülmüştür.Sözkonusu bu ihale, İİK.nun 118.maddesinde belirtilen şekilde ve İİK.nun 116/2.maddesi tatbik olunarak yapılmıştır.İİK.nun 116/2.maddesi ise "İkinci arttırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi şarttır."hükmünü havi olup ihalenin de bu şartlara uygun olarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.Kaldı ki, menkul ihalelerini düzenleyen İİK.nun 112.ve müteakip maddelerinde açık bir düzenleme bulunmadığı için borçluya satış ilan tebliği zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak icra müdürlüğünce bu konuda karar verildiği takdirde tebligat işleminin geçerli olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda icra müdürlüğünce verilen 23.7.2009 tarihli satış kararında "Satış ilanının taraflara tebligine karar verilmiş" ve satış ilanı borçluya 31.7.2009 tarihinde tebliğ edilerek alınan kararın yerine getirildiği tespit edilmiştir. Bu itibarla mahkemenin aksi görüşünde de isabet bulunmamaktadır.O halde yapılan işlemlerin İİK.nun 114/2. maddesine uygun olduğu da gözetilerek mahkemece istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.