MAHKEMESİ: İzmir 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/10/2012NUMARASI: 2012/301-2012/697Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK'nun 68. maddesinin birinci fıkrasına göre “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili mahkemelerin yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayalı ise alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir”. Ancak borçlu borcu kabul edip itirazını ödeme olgusuna dayandırırsa borcun İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelerle ispatına gerek yoktur.Somut olayda alacaklı, 07.07.2006 tarihli taraflar arasında yapılan "sözleşmedir" başlıklı adi belgeye dayalı olarak 2500 TL motorsiklet alacağı, 2000 TL vergisi, 3000 TL araba motor arızası, 3000 işlemiş faizler olmak üzere toplam 10500 TL için borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlatmıştır. Borçlu süresinde icra dairesine yaptığı itirazda borcunun 2500 TL olduğunu, 250 TL'sinin sözleşmede yazılı olduğu üzere nakit olarak, 2250 TL'nin ise elden ödendiğini ileri sürmüştür. Taraflarca kabul edilen takibe dayanak sözleşme incelendiğinde; alacaklının borçluya motorsiklet sattığı, satış bedelinin 250 TL'sinin nakit, bakiye 2250 TL'nin ise senet verilmek suretiyle ödeneceğinin belirtildiği, takipte istenen alacak kalemlerinden olan vergi ve araba motor arızasından ise sözleşmede hiç bahsedilmediği görülmektedir.Borçlu tarafça kabul edilmeyen, dayanak sözleşmede yer almadığı için İİK'nun 68. maddede belirtilen belge ile de ispatlanamayan bu alacak kalemleri için itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Ancak borçlu kabul ettiği 2500 TL'lik borcun 250 TL'lik kısmını nakten ödediğini sözleşme ile ispatladığı halde bakiye 2250 TL'lik kısmını senetle ödediğini ileri sürmüştür. Senet vermek, borç ödeme şekli olarak kabul edilemeyeceği için, 2250 TL'lik borç yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerine istemin tümden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.