Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10188 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 29241 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ulus İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/07/2010NUMARASI: 2009/12-2010/15Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;228 ada 1 no'lu parselin 01.08.2003 yılında yapılan kıymet takdir raporunda bilirkişiler 2003 yılı değerleri üzerinden taşınmazın arz ve üzerindeki ağaçlarla birlikte değeri 338.741.950.000 TL olarak tespit edilmiştir. Yine 228 ada 1 parsel üzerindeki binaların toplam değeri 2003 yılı fiyatlarına göre 304.390.000.000 TL olarak hesaplanmıştır.2005 yılında yapılan kıymet takdirinde ise 2005 yılı fiyatleri üzerinden 228 ada 1 parselin arsa ve üzerindeki ağaçların toplam değerinin 451.402,60 YTL olarak tespit edilmiş ve yine 2005 yılında 1 no'lu parsel üzerindeki taşınmazların değeri ise 437.182,75 YTL olarak tespit edilmiştir.Alacaklı banka tarafından alınan bu rapora itiraz sonucu Ulus İcra Mahkemesi'nin 16.11.2007 tarih ve 2006/16 Esas ve 2007/23 Karar sayılı kararına esas alınan 04.06.2007 ve 05.06.2007 tarihli bilirkişi raporları esas alınarak kıymet takdirine itiraz kabul olunmuştur. İtiraz sonucu satışa esas alınan 2007 tarihli bu kıymet takdir raporlarında da, 2005 yılı piyasa rayiç bedelleri esas alınarak değer tespiti yapılmıştır.İhale 15.05.2009 tarihinde sonuçlandığı halde taşınmazın 2003 yılındaki arz ve üzerindeki ağaçlar ve binalara yönelik kıymet takdir raporları sonucunda tespit edilen değerler daha yüksek olduğu halde 2009 yılında yapılan ihalede 2005 yılındaki piyasa rayiç değerleri esas alınarak düzenlenen rapor esas alınarak ihalenin sonuçlandırılması borçlunun menfaatini haleldar etmiştir.Ayrıca ihalenin feshine yönelik şikayette alacaklı banka hasım gösterilmeyerek taraf teşkilinin sağlanmaması da yerinde değildir. Bu durumda mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.