Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10148 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 25795 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/05/2011NUMARASI: 2009/2959-2011/577Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından takibe konu çeklerde keşideci konumunda bulunan .... aleyhine 11.10.2008 keşide tarihli 17.000 TL bedelli ve 25.10.2008 keşide tarihli 16.500 TL bedelli çeklere dayanılarak toplam 39.589 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlu şirket, çeklerdeki imzanın şirket yetkilisi ait olmadığını ileri sürerek imza itirazında bulunmuştur.İmza incelemesi sonucu sahtecilik uzmanınca düzenlenen 07/03/2011 tarihli bilirkişi raporunda; mukayese belgelerle kıyaslandığında çeklerdeki imzanın, şirket yetkilisi Alp İlker Kurtsoy'un eli ürünü olmadığının, ancak şirketin kabul edip ödediği mukayese belge niteliğindeki iki adet çek ile takip konusu çeklerin aynı el ürünü olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Yargılama sırasında mahkemece, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğundan şirket yetkilisinin bildirilmesi istenilmiş olup, anılan memurlukça verilen cevapta, şirket yetkilisinin münferiden olduğu, şirketin son tescilini 05.04.2010 tarihinde yaptırdığı bildirilmiştir.Mahkemece, mukayese çeklerin borçlu tarafından ödenmekle imzaları ikrar edilmiş belgeler olduğu, alacaklının da bu belgeleri mukayese belge olarak kabul ettiği, borçlu şirketin adını açıklamadığı ticaret sicilinden de anlaşılamayan bir temsilcisinin olduğu, temsil yetkisini, keşide ettiği çekleri ödemekle kabul ettiği, bu nedenle inkar edilen imzaların borçlu şirketin yetkili kıldığı şahsa ait olduğu gerekçesiyle imza itirazı reddedilmiştir.Mahkemece, takibe konu çeklerin keşide tarihleri itibariyle, borçlu şirket yetkilisinin kim olduğu açık ve net olarak sorulup tespit edilmeden, bilirkişi raporunda inkar edilen imzaların mevcut şirket yetkilisine ait olmadığı bildirildiği halde yazılı gerekçe ile imza itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.