Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10122 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 277 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İzmir 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/10/2012NUMARASI: 2012/400-2012/664Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlunun, senet bedelinin ödediğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK.nun 690.maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 599/1.maddesi gereğince, kural olarak, bonodan dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Bu kuralın istisnası da aynı fıkrada düzenlenmiştir. Buna göre, hamil, bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu, keşideci veya önceki hamillerle arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı da ileri sürebilecektir.Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu senedin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ........ Asansör San. ve Tic. Ltd.Şti.'ye verildiğini ve senet bedelinin şirkete ödendiğini, takip alacaklısının da anılan şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, borcun ödendiğini bildiği halde kötüniyetle şirket adına değil kendi adına takibe başladığını belirttiğine göre, alacaklının, lehtar şirketin yetkilisi olması durumunda, yukarıda açıklanan TTK.nun 599/1.maddesi gereğince, lehtara yapılan ödeme def'inin alacaklı hamile karşı da ileri sürülebileceğinin kabulü gerekir.O halde, mahkemece, alacaklının, lehtar şirketin yetkilisi olduğu iddiası araştırılarak, yetkilisi olduğunun tespiti halinde ödeme itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.