MAHKEMESİ: Mersin 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/11/2012NUMARASI: 2012/717-2012/820Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu, vekili vasıtasıyla aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile takibe karşı, icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı bonoda çift vade olduğunu ve faizin işlemeye başladığı gün ve oranının gösterilmediğini ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Mahkemece itirazın 26.03.2012 tarihinde reddinden sonra, icra müdürlüğünce haczedilen 33 D 2352 palaka sayılı aracın ihalesine karar verilmiş ve 24.08.2012 tarihinde ihale gerçekleştirilmiştir. Borçlu vekili, Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/116 Esas sayılı takibe ve borca itirazın reddine ilişkin kararını temyiz ettiklerini, henüz kesinleşmediğini bildirerek bildirerek ihalenin feshini talep etmiştir. Mahkemece, temyiz yoluna başvurulmasının hiç bir icra muamelesini durdurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 364/3. maddesi uyarınca, temyiz satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Bu hükme göre takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. 02.03.2005 tarihli 5311 Sayılı Kanun'un 13. maddesi ile İİK'nun 169/a maddesinin son fıkrası "İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33. maddenin 3. fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur." şeklinde değiştirilmiştir. Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar, İcra ve İflas Kanunu'nun bu kanunla (5311 sayılı) yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanacaktır. (5311 s. K. Geçici madde 7; 6100 s. HMK Geçici madde 3). Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemeleri henüz göreve başlamadığından değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam edilecektir. Somut olayda, satışa esas olan takiple ilgili itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararın temyiz tarihi, ihale tarihinden öncedir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenleme nazara alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.