Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1003 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10278 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; İcra takibine dayanak çekte imzası bulunan ...'ın borçlu şirket adına çek tanzim yetkisi bulunmadığından bahisle takibin durdurulması ve kötü niyet tazminatı talep ettiği, mahkemece davanın reddine ve şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine karar verildiği görülmüştür.6102 sayılı TTK.nun 818. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 678. maddesi gereğince; temsile yetkili olmadığı halde bir kişinin temsilci sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.Somut olayda keşide tarihi itibari ile şirket yetkilisi ...'dır. Takibe konu çekte bulunan ve davacı şirkete atfen atılan imzanın ...'a ait olduğu konusunda ise taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çekte İmzası bulunan ...'a her ne kadar vekaletname ile kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmiş ise de bu görevinden 16.10.2014 tarihli azilname ile azledildiği, bahsi geçen azilnamenin 17.10.2014 tarihinde kendisine tebliğ edildiği buna göre keşide tarihi olan 11.11.2014 itibari ile çek tanzim yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine hükmedilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.