MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan; 5237 sayılı TCK'nun 204/1 ve 62. maddelerince 1 yıl 8 ay hapis cezası ayrıca TCK'nun 53/1, 54 ve 58/6. maddeleri uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, 2- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan; 5237 sayılı TCK'nun 268 maddesi delaletiyle 267/1 ve 62 maddelerince 10 ay hapis cezası, ayrıca TCK'nun 53/1 ve 58/6 maddelerince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına Sanığın başka bir suçtan Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunduğu sırada, yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda beyan ettiği adresinde yapılan 24.02.2010 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğu tespit edilmekle, öğrenme üzerine yapmış olduğu temyiz başvurusunun süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede gereği görüşüldü; I- Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:Suça konu sahte nüfus cüzdanın dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde müsaderesine hükmolunması, Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm fıkrasındaki “bizatihi suç unsuru teşkil ettiğinden TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca ZORALIMINA,” ibaresi çıkartılıp yerine “....dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık hakkında “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;1- Dosya arasında bulunan ve Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2008 tarihli yazısı ekinde gönderilen, anılan Başsavcılıkça düzenlenen 2008/3413 Esaslı iddianameyle, sanık hakkında 03.05.2008 tarihinde başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kamu davasının açılmış olduğunun anlaşılması karşısında; mükerrer yargılamanın önlenmesi amacıyla, anılan iddianamenin akıbeti araştırılıp, açılmış olan kamu davası varsa bu davaya ilişkin dosyanın celp edilip, incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikali sağlanarak davaların mükerrer olup olmadığının belirlenmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de; 2- Sanığın suç şüphesiyle yakalandığında kolluk görevlilerine ismini ..." olarak bildirdiği ancak 03.05.2008 tarihli tutanak içeriğine göre sanığın gerçek isminin bilinip tutanakta da bu hususun açıkça belirtildiği, sanığın gerçek kimliği bilindiğinden kimlik bilgilerini kullandığı şahıs hakkında soruşturma başlamasının mümkün olamayacağı cihetle; 5237 sayılı TCK'nun 268/1. maddesi delaleti ile 267/1. maddesinde öngörülen "iftira" suçunun unsurları oluşmadığı gibi, Hidayet Aytekin adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK’nun 206/1. maddesinde tanımlanan suçun da gerçekleşmediği, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen “kimliğini gizleme” kabahatini oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.