MAHKEMESİ :Ağır ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetine I- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin olunmuş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, cezanın ertelenmeme ve 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinin uygulanmama nedenlerine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. Maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 15.02.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.