Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9333 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18754 - Esas Yıl 2008
ÖZET: VASİLİK KARARLARININ HER ZAMAN DEĞİŞTİRİLEBİLİR VE HASIMSIZ OLMASI NEDENİYLE KANUN HÜKMÜ GEREĞİ SAHTELİĞİ SABİT OLUNCAYA KADAR GEÇERLİ BELGELERDEN SAYILAMAYACAĞI VE MAHKEME KARARLARINI VERMEYE MÜNHASIRAN HAKİMİN YETKİLİ OLMASI NEDENİYLE KARAR VERME HUSUSUNDA YETKİSİ BULUNMAYAN ZABIT KATİBİNE YÜKLENEN EYLEMLERİN ZİNCİRLEME BİÇİMDE MEMUR OLMAYAN KİMSENİN RESMİ BELGEDE SAHTECİLİĞİ SUÇUNU OLUŞTURACAĞI GÖZETİLMELİDİR.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanıklardan Muhittin ile Arafat’ın müştekilere vasi atanmak üzere Bulanık Sulh Hukuk Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yapan sanık Cezmi ile irtibata geçerek bu sanığın adı geçen mahkemenin daktilo ve mührünü kullanmak suretiyle sahte vasi tayini ve satış yetkisi veren mahkeme kararlarını tanzim ettiği ve bu iki kararla birlikte sanık Muhittin’in müştekilere ait taşınmazları oğlu olan diğer sanık Arafat’a vasi sıfatıyla sattığı şeklinde gerçekleşen iştirak halindeki eylemlerinin, vasilik kararının her zaman değiştirilebilir ve hasımsız olması nedeniyle kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı ve mahkeme kararlarını vermeye münhasıran hakimin yetkili bulunduğu ve zabıt katibi olan sanık Cezmi’nin karar verme hususunda yetkisinin bulunmaması karşısında; eylemlerinin zincirleme biçimde memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu gözetilerek; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. madde hükmü uyarınca sanıkların eylemlerine, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 342/1, 80, 59. maddeleriyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa’nın 204/1, 43 ve 62. maddeleri ayrı ayrı ve bir bütün halinde uygulanarak bulunacak sonuçların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde 204/2-3, 43, 62. maddeleri gereğince fazla ceza tayini,Kabule göre de;2- 5237 sayılı Yasa’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine, maddede sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.