Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9138 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24692 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatKatılan vekilinin, yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü:1-Katılan vekilinin, 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2-Katılan vekilinin, 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;Keşidecisi ... olan ve İstanbul ilinde çalınan suça konu 2 adet sahte çeki, aldığı mal karşılığında, sahteliğini bilerek katılana vermek suretiyle kullandığı iddiasıyla 'resmi belgede sahtecilik' suçundan açılan kamu davasında; soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre, çeklerdeki keşideci imzalarının ve önyüzlerindeki yazı/rakamların çek sahibi görünen ...'e ait olmadığının anlaşılması ve tanık ...'in; sanık ve katılanı tanımadığını ve kendisine ait çeklerin 09.09.2004 günü işyerinden boş olarak çalındığını beyan etmesi karşısında, suç tarihinden önce çalındığı ve keşidecisi tarafından keşide edilmediği sabit olan suça konu çeklerin, gerçek bir hukuki ilişki kapsamında eline 2 geçtiğine ilişkin tevsik edici belge sunamayan ve çeki kendisinden aldım dediği ...'in açık kimliği ve adresi hakkında, araştırma yapılmasına imkan verecek nitelikte bilgi veremeyen sanığın, suça konu iki adet çeki, değişik zamanlarda katılana verdiğine ilişkin delil bulunmadığı ve aynı anda verdiğinin kabulü gerektiği de gözetilip, eylemine uyan ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 53. maddeleri arasında lehe yasanın tespiti bakımından karşılaştırma yapılarak, sanık lehine olan yasa hükümlerinin belirlenip, yüklenen ve tüm unsurları itibariyle sabit olan 'resmi belgede sahtecilik' suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, 'sanığın çekleri ... isimli kişiden mal karşılığında aldığını savunduğu ve çeklerin arkasını kendisinin ciro ettiğini imzaladığını beyan ettiği, sanığın çeklerin sahte olduğunu bildiği halde çekleri aldığı ve katılan ...'e verdiği konusunda savunmasının aksine delil bulunmadığı, sahte olduğu bilinen çeklerin arkasının kullanan kişi tarafından gerçek ismi ve imzası ile ciro yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dolayısıyla çekleri kendisinin ... olarak tanıtan kişiden sahte olduğunu bilmeden almış olduğu' biçimindeki yasal olmayan ve dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine hükmolunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.