MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet I-Sanık müdafiinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK.nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini halinde, 765 sayılı TCK.na göre hükmedilecek cezanın, 5237 sayılı TCK.na göre hükmedilecek cezadan üst sınır nedeniyle daha fazla olacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; mahallinde, suça konu belgenin dosya içerisinde delil olarak saklanmasına karar verilmesi mümkün görülmüştür.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin ve cezayı artırıcı ve azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II-Sanık müdafiinin “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme y??nelen temyiz itirazlarının incelenmesinde ise: Suçun, bankanın maddi varlığı olan çek kullanılmak suretiyle işlendiğinin iddia olunması karşısında, sanığın eyleminin TCK'nun 504/3. (5237 sayılı TCK'nun 158/1-f) maddesine uygun olup olmadığı ve delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait ise de;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği en aleyhe 17.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı 2CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.