MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : Mahkumiyet5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 311. maddesi hükmüne göre, temyiz istemiyle birlikte eski hale getirme talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, mahkemenin 'eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulüne' ilişkin 11.07.2011 gün ve 2007/862 - 2009/995 sayılı 'ek kararın’ kaldırılmasına karar verilip, sanığın yokluğunda verilen hükmün sorgusunda beyan ettiği adresinde bila tebliğ iade edilmesinden sonra mahkemece aynı adrese çıkarılan ve 12.01.2010 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersiz olduğundan öğrenme üzerine 11.07.2011 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;I- 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında uygulanması gereken 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde yazılı hak yoksunluklarının infaz sırasında nazara alınması olanaklı görülmüştür.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçların sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş, incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, CMK'nun 231/5. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II- 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 31.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıkmüdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.