Tebliğname No : 11 - 2012/273520MAHKEMESİ : Elazığ 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/10/2011NUMARASI : 2011/226 (E) ve 2011/502 (K)Suç : Mühür bozmaBaşbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıya göre, F.Elektrik Dağıtım A.Ş'nin suç tarihinden sonra 31.12.2010 tarihinde özelleştirilmiş olduğu belirlenerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılı suç tarihinin 22.07.2010 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.TCK'nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada mühürleme işleminin amacı Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanması olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem gerçekleştiği takdirde suç işlenmiş olacaktır. Bu nedenle, yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur. Elektrik sayaçlarında bulunan ve bakanlık mührü olarak adlandırılan mühürlerin sayaçların imali aşamasında konulup amacının, üretilen sayacın uluslararası standartlara uygun olarak üretildiği ve bu standartlara uygun tüketimi kaydettiğini açıklayıcı mahiyette bulunduğu, bu mühürlerin sayaçlara takılması işlemiyle elektrik dağıtım şirketlerinin bir ilgisinin bulunmadığı, bakanlık mühürlerine müdahale edildiği tespit edilmesi halinde, sayaçların imali aşamasında konulan bakanlık mührünün anılan Yasa ve maddesinde belirtilen mühür olarak kabul eklemeyeceğinden yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı, suç tarihi itibariyle elektrik dağıtım şirketi tarafından sanığın kaçak elektrik kullanımının engellenmesine yönelik bir mühürleme ve bunun sonucunda gerçekleşen mühür bozma tutanağı bulunması halinde ise mühür bozma suçundan bahsedilebileceği cihetle;1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan cezalandırılması talebiyle açılan davada sanığın yüklenen suçu kabul etmediği, dosya içerisinde katılan kurum görevlilerince suç tarihi olan 22.07.2010 öncesine ait herhangi bir mühürleme tutanağı bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun gerçekleşmesi için önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme bulunması gerektiğinden, 22.07.2010 tarihinden önce katılan kurum görevlilerince yapılmış bir mühürleme işlemi bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa tutanağın aslı veya onaylı suretlerinin dosya arasına getirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmedin, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabul ve uygulamaya göre de;a-) Sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nun 203/1. maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesine rağmen belirlenen kısa süreli hapis cezası TCK'nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmek suretiyle aynı Yasanın 50/2. maddesine aykırı davranılması, b-) Suçtan doğrudan zarar gören müşteki kurum adına vekilinin 26.05.2011 tarihli oturumundaki katılma istemi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden şikayetçi kurum lehine vekalet ücretine hükmolunması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.