Tebliğname No : 11 - 2010/93761MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/05/2009NUMARASI : 2007/444 (E) ve 2009/572 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık08.05.2007 tarihli iddianameye konu, “30.10.2005 tanzim tarihli ve 9.750 YTL. bedelli bonoda sahtecilik” suçundan açılmış dava ile ilgili mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Hükme esas alınan 28.02.2006 vade tarihli ve 2.700 YTL bedelli senet metninde, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca bonoda bulunması zorunlu unsurlardan olan tanzim tarihi ve lehdar'ın gösterilmemiş olması karşısında, sanığın yasal unsurları tam olmayan senedi sahte düzenlemesi eyleminin "özel belgede sahtecilik" suçuna uyduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği katılanın aşamalardaki beyanlarında, sanık ile arasında değişik tarihlerde yağ alışverişi nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, sanığa sattığı 300 teneke yağ karşılığında, sanık tarafından önce 2.700 YTL bedelli senedin, sonrasında ise borcun ödenmemesi üzerine bu kez 9.750 YTL bedelli bononun katılana verildiğini belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi ve suçun unsurlarının tespiti amacıyla, katılanın bu hususta ayrıntılı beyanının alınarak, suça konu senetlerin önceden doğan bir borcun bakiyesi için verilip verilmediğinin tespit edilmesi, senetlerin önceden doğan borç nedeniyle verilmiş olmaları halinde "dolandırıcılık" suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,3- Her iki suçtan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi,4- Her iki suçtan kurulan hükümde, infazda karışıklığa neden olacak şekilde birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınmak suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.