Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8204 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25226 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet I– "Resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5252 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarıca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği ve temel cezanın alt sınırdan tayini durumunda 765 sayılı TCK.nun 342/1 ve 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddeleri uyarınca hükmolunacak cezalar eşit ise de, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde düzenlenen ve kararda gösterilmemiş olsa bile hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan hak yoksunluğuna ilişkin güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK.nda bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK.nun aleyhe olduğu gözetilmeden ve bu konuda karşılaştırmalı uygulama yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322.maddesi gere??ince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ''5237 sayılı TCK.nun 204/1, 51'' ibareleri çıkartılıp yerlerine ''765 sayılı TCK.nun 342/1, 647 sayılı Kanunun 6'' ibareleri yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II - "Dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 03.09.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.