MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : Mahkumiyet1-Olay tarihinde sürücü belgesi olmadığı halde alkollü vaziyette araç kullanmakta iken maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yapan sanığın, aracı hakkında suç üstlenme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz etmeyen sanık ...'un kullandığını beyan etmesinden ibaret eyleminde, sanığın suçu ikrar yükümlülüğünün bulunmaması ve görevlilerin bu beyanla yetinmeyip gerçeği araştırma yükümlülüğünün bulunması nedeniyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurlarının oluşmadığı, ...'un da aracı kendisinin kullandığını kabul etmesi ve yaralamalı trafik kazası eylemi nedeniyle taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğine ilişkin karar örneğinin dosya içerisinde bulunması karşısında, sanığın eyleminin suç üstlenmeye azmettirme suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken unsurları oluşmayan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.