Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8046 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25325 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet 1- Sanık hakkında ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki somut delilleri hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK.nun 217. maddesi uyarınca değerlendirerek yüklenen suçun oluştuğunu kabul eden mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyularak toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, kovuşturma ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, CMK.nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2- Sanık hakkında ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.