MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : MahkumiyetSuçtan zarar gören şikayetçi vekilinin hazır bulunduğu 02.06.2011 tarihli celsede 5271 sayılı CMK'nun 234/1-b maddesindeki hakları hatırlatılıp aynı yasanın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediği sorulmadığı cihetle, aynı yasanın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesindeki “hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü karşısında; müşteki kurumun kanun yollarına başvurma hakkının bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış sanığın ve müşteki vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde gör??lmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.