Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7849 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5878 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.01.2011 tarih ve 2011/120 Esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açılıp hüküm kurulmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı süresi içinde mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.Katılan ... ın ... Kayısı adlı işyerinde çalışmak için kendisinden teminat isteyen sanığa teminat olarak 3000 TL meblağlı senedin rakam kısmını doldurarak ve borçlu kısmını imzalayarak vermesinden sonra sanık ... ın senedin 3000 TL olan bedel kısmında tahrifat yaparak 30.000 TL haline getirip katılan aleyhine icra takibine geçtiği iddiasıyla sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; katılanın mahkemede alınan ifadesinde “sanığın iş yerinde pazarlamacı olarak 2009 yılı Nisan, Mayıs, Haziran aylarında çalıştığını, sanığın kendisinden işe girişte teminat olarak 3.000 TL bedelli senet aldığını, kendisinin sadece 3.000 TL lik kısmı rakamla yazıp imzalayarak diğer kısımları boş verdiğini, sanığın daha sonra 3.000 TL bedelli senedi 30.000 TL olarak düzenleyip icraya koyduğunu” iddia etmesi, sanığın “müşteki ile aralarında ticari ilişki olduğunu, kendisine 30.000 TL borç para vermesi üzerine müştekinin 3.000 TL yazdığı senedi verdiğini, kendisinin miktarın 30.000 TL olması gerektiğini söyleyince, müştekinin rakamla yazdığı 3.000 TL nin üzerinde oynama yaparak yanına sıfır rakamını eklediğini, bedelin yazı ile olan kısmının 30.000 TL olması nedeniyle senedi kabul ettiğini, senedi müştekinin imzaladığını, kendisinin senet üzerinde tahrifat yapmadığını” savunması, belge üzerinde herhangi bir inceleme yapılmamış olması ve belge aslının dosya arasında bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; öncelikle sanık ve katılanın imza ve yazı örneklerinin temin edilerek senet üzerindeki imza ve yazıların aidiyeti ile tahrifat yapılıp yapılmadığının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılıp, belge aslının da dosya arasına konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.