Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7686 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22862 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetMüşteki ...'nun talimatla alınan 27.10.2010 tarihli ifadesinde şikayetçi olduğunu bildirmesine karşın davaya katılma istemi hususunda beyanı alınmadan ve katılma hususunda bir karar verilmeden gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, müştekinin gerekçeli karar başlığında “katılan” olarak yanlış gösterilen sıfatının, “müşteki” şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.I-Sanığın 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 7 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3.maddeleri uyarınca uygulanması gereken 765 ve 5237 sayılı TCK.nun hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar denetime olanak verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasa belirlenmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri de dosya içeriğine uygun olarak gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanığın 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.