MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmekHÜKÜM : Sanıkların beraatlerineŞikayetçi vekilinin İİK'nun 331 ve 345/a maddelerine ilişkin talepleri hakkında mahkemece bir karar verilmemiş ise de, mahkemesince mahallinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle fiilin faili olmadığının anlaşılması karşısında, sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğu cihetle; sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği y??nünde zabıta araştırması yaptırılması ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediğinin sorulmasından sonra hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.