MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıkların her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetlerine Sanık ...'nin yatırdığı güvence bedelinin akıbeti hakkında 5271 sayılı CMK'nun 115. maddesi uyarınca mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.I- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık ... müdafii ile sanık ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Bozmaya uyulmak suretiyle yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... müdafii ile sanık ...'nin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; Sanıklar hakkında Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesince kurulan 31.05.2007 gün ve 2005/390-2007/262 sayılı ilk hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı, bu hükme ilişkin bozma ilamında kazanılmış hakkın gözetilmesine işaret olunduğu halde 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırı davranılıp ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkı gözetilmeyerek yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunması, Yasaya aykırı; sanık ... müdafii ile sanık ...'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sahtecilik suçundan kurulan hükmün sonuna gelmek üzere “Ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak gözetilerek, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca infazın 3 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına” ibaresi eklenilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık ... müdafii ile sanık ...'nin temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 10.01.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... müdafii ile sanık ...'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.