Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7321 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5016 - Esas Yıl 2006





Resmi Evrakta Sahtecilik suçundan sanık S……..'nin yapılan yargılaması sonunda: 5237 Sayılı TCK nun 204/1-3, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla mahkumiyetine dair İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.6.2005 gün ve 2004/211 Esas, 2005/197 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C. Savcısı ve sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 3.7.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü:5237 Sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunlukları yasadan kaynaklanmakta olup ayrıca hüküm fıkrasında bir açıklığın bulunması gerekli bulunmadığı cihetle tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Ancak:1- Trafikte şikayetçi Saadettin adına kayıtlı aracın sanık tarafından Beyoğlu 21. Noterliği tarafından düzenlenmiş gibi 5.3.1994 tarihli sahte vekaletnameye dayanarak Beşiktaş 5. Noterliği'nin 8.11.1994 tarihli araç satış sözleşmesi ile M…….'e satılıp trafikte bu şahıs adına tescilinin sağlanarak resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunmasına,sanığın ise 1993 yılında araca ihtiyacı olduğu için dostlarının araya girmesiyle "H……. Bey" diye tanıdığı birinden arabayı aldığını bir sene kullandıktan sonra sattığı kişinin ismini H…….. Bey'e bildirdiğini ve noterde işlemleri bunların hazırlayıp kendisini çağırdıklarını, gidip belgeyi imzaladığını savunmasına, sanığa aracı satan H…….'un da savcılıkta, aracı galerici K…….'dan satın aldığını, K…….'ın aracın sahibi olup vekaleti bulunduğunu ve istediği kişiye satabileceğini beyan etmesi üzerine araca talip olduğunu, bir süre kullandıktan sonra sanık S………'ye protokol ile sattığını beyan etmesine, şikayetçinin aracını satması için ortak galericilik yapan K……. ve K…….'a bıraktığını, aradan uzun zaman geçtikten sonra galeriye uğradığında bu iki şahsında vefat ettiğini öğrendiğini, galeride aracını ve anılan şahısları bulamadığını beyan etmesine, tanık H……..'in de duruşmada sanığın savunmasını doğrulayıp aracı aldıktan bir yıl sonra devrini almak için Bağdat Caddesindeki K…… Otomotive gittiklerini, aracın devrini istediklerinde sahsın cezaevinde olduğunu söyleyip "H…….." un bir vekaletname getirdiğini bu vekaletname ile sanığın aracı bir başkasına sattığını beyan etmesine, aracın sanık tarafından harici satış yoluyla satın alındığının satıcı H…….'un beyanı ve dosyaya ibraz edilen 25.9.1993 günlü protokolden de anlaşılmasına göre gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; aracın ilk satıcı H……..'a nasıl geçtiğine ilişkin anılan şahsın bilgisine başvurulup galericilerden aracı satın aldığına dair delillerinin ibrazı istenmeden ve satış protokolünde imzası bulunup duruşmada dinlenen A……..'nin olay hakkındaki ayrıntılı beyanı alınıp sanığın ve tanık H……..'in satış sırasında sahte vekaletnamenin ilk satıcı konumundaki H……. Tarafından sanığa getirildiği yönündeki beyanları da hatırlatılıp bu hususun doğruluğu sorulmadan ve kararın gerekçe bölümünde "8.11.1994 günü araç satış sözleşmesinin müstenidatını oluşturan ve sahte vekaletnamenin sanık tarafından düzenlendiği yada kim tarafından düzenlendiği tespit edilememekle birlikte sanık tarafından bilerek kullanıldığının" kabul edilmesi karşısında sanığın sahte belgeyi bilerek kullandığına ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu da kararda gösterilip tartışılmadan sanığın suç kastı ile hareket ettiğinin kabulü ile yazılı şekilde eksik soruşturma ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,II-Kabule göre de;1-Sanığın suça konu aracı harici senetle bedelini ödeyerek alıp M…….'e satılarak trafikte tescilini sağlamak için atılı suçu işlediğinin ileri sürülmesine göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayıl TCK. nun 347 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 Sayılı yasanın 211. maddelerin uygulama olanağının tartışılmaması,2-Sanığın sahte vekaletnamenin düzenlenmesine iştiraki olduğunun tespit edilemediğinin kabul edilmesine rağmen, anılan belgenin sanık tarafından bilerek ve ilk defa içeriği itibariyle sahte satış akti düzenlenmesi sırasında Beşiktaş 5. Noterliğine ibraz ile kullanılması karşısında, kullanmak suçu yönünden tek fiili olup teselsül hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığının gözetilmemesi ve iddianamede sevk maddesi olarak 765 Sayılı TCK.unun 80. maddesine yer verilmediği halde sanığın savunmasının tespit edildiği tarihte yürürlükte bulunan 5271. Sayılı CMK nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı da tanınmadan teselsül hükümleri uygulanarak cezada arttırım yapılması,Yasaya aykırı, o yer C. Savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.