Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7187 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25757 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, sanık ... için özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ...: beraat I-Sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan “beraat” hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin; sanık ...'in de yüklenen suçtan cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen “beraat”; sanık ... yönünden ise “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından verilen “mahkumiyet” hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Bir önceki bentte sanık ... hakkında, sanık ...'ün sahtecilik eylemine iştirak etmediği yönündeki kabulümüz karşısında; dosya kapsamındaki beyanlar ve bunu destekleyen bilirkişi raporuna göre; sanık ... tarafından, diğer kısımları boşken sadece keşideci imzası atılmış vaziyetteki çekin, ...'e teslim edilmesinden sonra, suça iştirak etmediği gerekçesiyle beraat eden sanık ... tarafından tanzime esas yazılarının doldurulmasından ibaret olayda, çekin sanık ... tarafından verildiği anda TTK.nun 692-693. maddelerinde öngörülen ve çekte bulunması zorunlu unsurları içermemesi nedeniyle özel belge niteliğinde olduğu ve sanığın eyleminin özel evrakta sahtecilik suçuna uyduğu belirlenerek yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık’” ve ayrıca sanık ...'e yüklenen değişen vasfına göre “özel belgede sahtecilik” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.