Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7131 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11089 - Esas Yıl 2008
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Üye işyeri olmak üzere yapılan başvuruda ibraz edilen belgelerden noter onaylı "karar metni" belgesinin Kadıköy Onüçüncü Noterliği'nce onaylanıp onaylanmadığının sorulması, onaylanmamışsa eylemin 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 82. maddesinin 3. fıkrası ve 765 sayılı TCK'nın 342/2-3, 80 (5237 sayılı TCK'nın 204/1-3, 43), onaylanmışsa suça konu belgenin noterce re'sen düzenlenen belgelerden olmayıp sadece onay şeklinde olması karşısında noter işlemi sırasında oluşan sahteciliğin de bulunmadığı dikkate alınarak sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 342/1, 80 (5237 sayılı TCK'nın 204/1, 43.) maddeleri kapsamındaki suçu oluşturacağı ve karşılaştırmanın da anılan maddeler arasında yapılarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan hüküm belirlenip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeye dayanarak karar verilmesi,2- Dolandırıcılık suçunda unsur olan aldatıcı hareketlerin gerçek kişiye yönelmesi ve gerçek kişinin hataya düşürülerek kendi veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, sanık veya bir başkasının lehine bir işlemde bulunmaya yöneltilmesi ve bu işlem sonucunda sanığın kendine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekir. Somut olayda; sanığın katılan bankaya üye işyeri olarak başvurup pos cihazı aldığı, fikir ve eylem birliği içinde oldukları anlaşılan B... akaryakıt istasyonunda kullanılan ve bir şekilde kredi kart bilgileri ele geçirilen kredi kartları ile sahiplerinin izni olmaksızın alışveriş yapılmış gibi slip çektiklerinin anlaşılması karşısında, dolandırıcılık suçunun hile unsurunun oluşmadığı, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 525/b-2 maddesinde yazılı bilişim sistemini kullanarak yarar sağlama suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Kabule göre de; başkasına ait kredi kartının, kart sahibinin rızası dışında kullanılarak yarar sağlanmasının suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 245/1. maddesine uygun bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde aynı Yasa'nın 158/1-f maddesiyle karşılaştırma yapılarak lehe yasanın belirlenmesi,4- TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanacağının gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.