Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7089 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17267 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Sanıkların beraatineKatılan vekilinin yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü:1-Sanıklar hakkında 'resmi belgede sahtecilik' suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;.... 6. Noterliğince düzenlenen 17.03.2004 tarih ve ... yevmiye numaralı imza sirküleri ile müdahil .... Sigorta A.Ş.'nin B grubu imza yetkilisi olan sanıklar ... ve ...'ın parasal konularda yetkilerinin 50 milyar TL olarak belirlendiği halde, suç tarihlerinde aynı noterliğin aynı tarih ve yevmiye numarasını taşıyan ancak B grubu şirket yetkilileri için parasal konulardaki sınırın 750 milyar TL olduğunu gösteren sahte imza sirkülerinin kullanılarak, yetkileri olmadığı halde müdahil şirket adına....Hizmetleri A.Ş.'nden 50 milyar TL limitinin üstünde ancak 750 milyar TL'nin altında kalacak şekilde müteaddit defalar kredi kullanmak suretiyle müdahil şirketi aşırı borç içerisine soktukları ve bu eylemden menfaat temin ettikleri iddiasıyla her üç sanık hakkında açılan kamu davasında; suça konu imza sirkülerinin tahrifen oluşturulmuş aslının ele geçirilemeyip, iğfal kabiliyeti taşıyıp taşımadığı hususunda inceleme yapılamaması ve kredi şirketine sunulan suretin faks çıktısı ve/veya onaysız fotokopiden ibaret olması karşısında yüklenen 'resmi belgede sahtecilik' suçundan beraat hükmü veren mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı cihetle tebliğnamede yazılı bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin; eksik inceleme yapıldığına, sanıklar ... ve ... hakkındaki delillerin mahkumiyet hükmü kurulması için yeterli olduğuna, bu sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine, Cumhuriyet savcısının ise; tüm sanıkların 'özel belgede sahtecilik' suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,2-Sanıklar hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelen temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma’ suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.